Çok
geniş bir potansiyele sahip olan edebiyat dünyasının eserlerini ya da türlerini
ele almakla bitiremeyiz. Çünkü tüm insanlığa hükmeden bu güç, her insan
türünden, her coğrafyadan bir şeyler kazanmış ve günümüzdeki haline ulaşmıştır.
Böylesine devasa büyüklükteki bir potansiyel hangi yönleriyle ele alınabilir
ki? Bırakalım edebiyatı, edebiyatın içindeki herhangi bir türü incelemek bile
günler aylar hatta yıllar alabilir. Dolayısıyla oldukça zahmetli bir iştir.
Fakat dikkat çeken ve değinmemiz nokta burada yazınsal türler olarak göze
çarpmaktadır.
Neredeyse
edebiyatın tamamını oluşturan bu kavram her yerde karşımıza çıkabilir. Bazen
gözümüzün önünde, bazen de ar kaplanda... Örneğin bir tiyatro oyunu ya da
herhangi bir şarkı düşünelim. İlk başta yazınsal türle alakası yok gibi
düşünülebilir. Fakat tiyatronun oyun senaryosunun bulunduğu ve İngilizce, text
olarak ifade edilen, şarkıda da yazılı anlamda sözlerin bulunduğu bir durum
vardır. Dolayısıyla bunlar da yazınsal türdür. Daha da genelleyecek olursak hayat
bir yazınsal türdür. Yani yazgıdır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder