Dilin
çok çeşitli kullanım şekli bulunmaktadır. Kimi zaman söylenmek istenilenler
şarkılarla ifade edilirken kimi zaman da sadece susulur. Fakat bilinmelidir ki
en çok susarken konuşur aslında insanlar. Bunların yanı sıra tarih boyunca
insanların hep kullanmış olduğu bir yöntem vardır ki o da şiir olarak gelir
önümüze. Bu kavram kendi başına apayrı bir dünyadır, sanattır, insandır. Şiir,
tanımlanması en güç olan ama aynı zamanda en kolay olan türlerden bir
tanesidir. Tezat bir anlatım yapmışız gibi görünse de bu durum aynen bu
şekildedir. Herkes şiir hakkında bir şeyler söyler, hatta kimi birkaç mısra
mırıldanır ama kimse bu konu hakkında tam bilgiye sahip değildir. Ya da bu
durumu bahsetmiş olduğumuz türün her söyleneni kapsayan yapısına da bağlarız. Şiir
her kesimden ilgisini çeken bir sanattır. Herkesin tanıdığı ve geniş kitlelere
mal olmuş, eserleri günümüzde bile aynı heyecanla okunup dinlenen şairler
bulunmaktadır.
Bu takip etmenin yanına bir de işin içine girme sevdası
vardır ki sormayın gitsin, böyle konularda şair sayımız 5 hatta 10 hatta 20
katına çıkar. Bir iki mısra karalayan herkes kendini şair olarak addetmeye
başlar. Bu vahim durumu yıllar önce üstat Aziz Nesin görmüş o muhteşem sözüyle
olayı tüm çıplaklığıyla ortaya sermiştir. Bahsettiğimiz o sözde Aziz Nesin,
Türkiye'de her 3 kişiden 4'ü şairdir, diyerek söylenecek başka söz
bırakmamıştır. Elbette içten gelen duyguları kâğıda dökmek şiir yaratmak hoş
bir eylemdir fakat birkaç kelam edildi diye kendini şair olarak görmek hem bu
sanatın kalitesini hem de insan kalitesini düşürür. Bu noktada yapılabilecek en
iyi iş oturup çok değerli şairlerin birbirinden güzel eserlerini okumak ya da
dinlemektir. Ülkemiz bu açıdan gerçekten de şanslı bir yapıya sahiptir. Çünkü
şöyle bir inceleyecek olursak geçmişten günümüze kadar çok büyük şairler gelip
geçmiştir ve halen de alttan yetişen kaliteli şairlerimiz bulunmaktadır.
Şiir
dediğimiz zaman akla ilk gelenin bu sanatı icra eden kişi yani şair olduğunu
düşünürsek bu konuda en önemli isim, hiç kuşkusuz ki; İstiklâl Marşımızın
yazarı Milli Şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy’dur. Daha sonra bu listeyi Necip
Fazıl Kısakürekler, Can Yüceller, Nazım Hikmet Ranlar ve daha nicesi izler.
Günümüzde şiir sanatını icra eden kişileri incelediğimizde ise Küçük İskender,
Yılmaz Erdoğan, Bedirhan Gökçe gibi isimlerin yanı sıra genç yaşta çıkartmış
olduğu şiir kitabı ve seslendirdiği 30 Şubat isimli şiiriyle beğeni kazanan
Yuzarsif mahlaslı şair dikkat çekmektedir. Bunların yanı sıra şiir sanatına
başarısız çıkışları, oluşturmaya çalıştığı yeniliklerle bu sanata çok büyük
negatif etkide bulunan Batuhan Dedde ve benzeri gibi isimler de şiir dünyasının
içinde çok zorlansa da kalmaya çalışmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder